Günümüzde insanlığın yeni omurgası olarak bilgisayarlar örnek gösterilebilmektedir. İşletmelerimiz, ekonomik alt yapımız, pazarlarımız küresel anlamda birbirlerine bağlılık içerisinde olmaktadır. Bu bağlılık bireyler için de geçerlidir. Kendinizi ne sıklıkta Instagram’da buluyorsunuz? Çoğumuz, telefonlarımızı günlük hayatın bir parçası olarak görürüz. Yaşadığımız deneyimin büyük parçasını telefon ve bilgisayarlar oluşturmaktadır. Farklı boyutlarda olan bilgisayarlar, bilincimizi boşalttığımız bir uzantı haline gelmiş bulunmaktadır. Bu noktada hepimizin birer insan ve robot karışımı bireyler olduğumuz ortaya çıkmaktadır.
Bilgisayarlarımız ya da telefonlarımız, beynimiz adına üçüncül bir katman görevi görmektedir. Bu cihazların görünmez bir hale bürünmesi ve biyolojimizle bütünleşmesi, ancak zaman gerektiren bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde cihazlar ile fiziksel bir şekilde etkileşime girmeden arayüz aracılığıyla iletişime geçmek sağlanmaya çalışılmaktadır. Bunu deneyen şirketler olsa da henüz başaran olmadı. Ancak bu noktada bir soru gündeme geliyor, beynimizle bilgisayarları kontrol etmemiz gerekli bir unsur mu?
Neden Beynimizle Bilgisayarları Kontrol Etmeliyiz?
Beynimizle bilgisayar kontrolü yönünde geliştirilmekte olan bir çok teknoloji var. Bunların en bilineni Elon MUSK'ın sahibi olduğu Neuralink projesi. Henüz araştırma aşamasında olan bu projenin gerçekleşmesi halinde beyinlerimize mikroçipler takılacak. Beyinde gerçekleşen aktiviteler sinir uçları vasıtası ile bu çiplere iletilecek. Bu sayede beynimizle bir çok elektronik aleti kontrol etmemiz sağlanacak. İlk etapta bu girişimin gereksiz ve de sürekli gelişen teknolojinin bağımlılığından kaynaklandığını düşünebiliriz. Yine de bu teknoloji yaşamı değiştiren bir devrim olabilir!
Beyni Anlamak
Beynimiz, binlerce işlevi bir arada yürütür ve yönetir. Evren içerisinde karşılaştığımız en karmaşık makine beyindir desek yanlış olmaz. Bu karmaşıklık dikkate alınırsa beyni anlamak zorlaşır ve bilinç nedir, anılar nasıl depolanır gibi sorular sorulabilir. Bu teknolojiler, uzun süreler boyunca cevapsız kalan bu sorulara yanıt olabilir!
Yapay Zekâ Tehdidi ile Mücadele Etmek
Yapay zekânın nasıl geliştiği, önümüzdeki yıllar açısından insanlığın nihai sonucunu ve durumunu, aynı zamanda hayatta kalma şansını belirleyecektir. Eğer bilgisayarlar ortalama bir insan zekâsına ulaşırlarsa, bizi geçerek süper zekâ olmaları tamamen zaman meselesi halini alacaktır. Böylece, gelecek olan bu teknolojiyi evcilleştirme yeteneğine bağlı olarak acımasız bir distopya ya da aşılmayacak bir refah dönemi yaşanabilir. Bunu yapmanın diğer bir yolu ise beyin – makine arayüzleri aracılığı ile yapay zekâ unsurlarıyla ortak bir yaşam oluşturmaktır.
Bu yazıya hiç yorum yapılmamış. İlk sen yorum yap.